"Halepte'ki Şeyh Maksud ve Eşrefiye’den Çekilme İddiaları Asılsız"

Şeyh Maksut Mahallesi'ndenden görünüm, 1 Kasım 2025, Halep

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Basın Sözcüsü Ferhat Şami, Al Arabiya televizyonu ile yaptığı görüşmede, Tel Rıfat’ta Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) ait hiçbir unsurun bulunmadığını, orada bulunanların Afrin Kurtuluş Güçleri olduğunu doğruladı. Aynı zamanda, Kürt güçlerinin Suriye'nin Halep şehrindeki Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinden çekildiği yönündeki haberleri yalanladı. Silahlı grupların ele geçirdikleri bölgelerde katliamlar yaptığını vurgulayan Şami, şu ana kadar ne DSG’nin ne de halkın bu bölgelerden çekilmesine dair bir kararın bulunmadığını belirtti. Aksine, bu bölgelere saldırmaya çalışan terörist paralı asker gruplara karşı direniş kararını desteklemekte kararlı olduklarını ifade etti.

Tel Rıfat bölgesine ilişkin olarak, DSG’nin 2018 yılında bu bölgeden çekildiğini duyurduğunu ve şu anda orada bulunanların, "Afrin işgali sırasında Türk işgalinden kaçmak zorunda kalan Afrinli gençlerden oluşan Afrin Kurtuluş Güçleri olduğunu" belirtti. Şami, ellerindeki bilgilere ve bölge halkıyla olan iletişimlerine dayanarak, orada bulunan güçlerin hâlâ Türk işgali tarafından desteklenen paralı askerlerin saldırılarına karşı direndiğini aktardı. Bu paralı askerlerin, medya aracılığıyla bu bölgelere hâkim olduklarını duyurmayı amaçladığını ifade etti.

Tel Rıfat bölgesinde DSG’nin temel endişesinin, bu paralı askerlerin katliam gerçekleştirme ihtimali olduğunu vurgulayan Şami, Afrin işgali ve diğer bölgelerde yaşananların bu konuda bilinen bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Tel Rıfat bölgesinde şu anda binlerce sivil mülteci bulunduğunu, bunların yedi farklı kampta barındığını ve bu kişilerin Afrin’den sürgün edilen siviller olduğunu belirtti. Şami, DSG’nin, halkın çekilme veya direniş kararına saygı göstereceğini ifade ederken, Türkiye destekli paralı asker grupların bu bölgelerde katliam yapmaması konusunda uyarıda bulundu.

Halep'te Neler Oluyor? Güncel gelişmeler ve haberler

Son iki gün içinde (1-2 Kasım 2024), Halep’te önemli askeri ve insani gelişmeler yaşandı. Özellikle 30 Kasım 2024 tarihinde, silahlı muhalif gruplar, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğinde, Halep’in batı kırsalında Beşşar Esed rejimine karşı geniş çaplı bir saldırı başlattı. Bu saldırılar sonucunda HTŞ, Halep kent merkezine yaklaşık 1 kilometre mesafeye kadar ilerledi ve 56 köy ile stratejik noktayı ele geçirdi. 

Çatışmalar sırasında HTŞ, Esed rejimine ait ağır silahlar ve askeri araçları ele geçirirken, onlarca rejim askerini de esir aldı. Bu durum, rejim güçlerinin bazı bölgelerden çekilmesine neden oldu. 

Halep'tek Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerini kontrol eden Kürt güçleri halen buraları kontrol etmeye devam ediyor. 

Bu gelişmelerin ardından, Rusya ve Suriye rejimine ait hava kuvvetleri, muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri yoğun bir şekilde bombaladı. Özellikle İdlib ve Halep’in batı kırsalındaki sivil yerleşim alanları hedef alındı. Bu bombardımanlar sonucunda çok sayıda sivil hayatını kaybetti ve yaralandı. 

Artan çatışmalar ve hava saldırıları nedeniyle, binlerce sivil güvenli bölgelere kaçmak zorunda kaldı. Özellikle Halep ve İdlib’den Türkiye sınırına doğru yoğun bir göç dalgası yaşandı. 

Türkiye, Halep’teki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve sınır güvenliği için gerekli tüm tedbirleri aldığını açıkladı. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, bölgedeki yerel grupların hareketliliğini dikkatle izlediklerini belirtti. 

Halep’teki bu son gelişmeler, bölgedeki askeri ve insani durumu daha da karmaşık hale getirdi. Uluslararası toplumun, özellikle sivillerin korunması ve insani yardımın ulaştırılması konularında acil adımlar atması gerektiği vurgulanıyor.